Geçmişe dönüp de tarih denen kişisel romanı karıştırınca minik ve güzel detaylar da çıkmıyor değil. Hemen anlatayım.
Osmanlı’nın 19. yüzyıl sonuna doğru ekonomisi gitgide bozulur. Piyasada bir sürü farklı değerde para vardır. Bunlardan biri de kağıt para olan “kaime”dir. 1840'ta basılmıştır. Tam adının Türkçe tercümesi "para yerine geçen kağıt"tır. (Aslında hazine bonosudur aynı zamanda ama ülke ekonomisi bozuldukça rağbet edilmez hale gelmiş, üzerinde yazan değerin altında değiştirilir olmuş) Şu bizim eski filmlerde duyduğumuz “üç yüz gayme” lafı aslında buradan geliyor.
Osmanlı paralarının değeri içindeki altın ve gümüş miktarları düşürüldüğünden zaman içinde gitgide değersizleşir. Çok basıldığından ülkede enflasyon baş gösterir. İşin bilgi kısmını geçelim...
Sonunda tüm paraların tedavülden kaldırılmasına ve yeni bir paranın çıkarılmasına karar verilir. Bu yeni para 6,6 gram altın barındırır içinde. O zamanki ölçü birimiyle bu miktara “iki dirhem bir çekirdek” denmektedir.
Kullandığımız çoğu deyimin geldiği yerler işte bu kadar garip ve ilginç...
Bu da benim geniş zamanlı tarihten hikayemdir:)
27 Ocak 2009 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder